Hac ibadeti hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Arapça’da “gitmek, yönelmek veya yüceltilen birini ziyaret etmek” anlamlarına gelen Hac, İslam’ın beş temel şartından biridir ve gücü yeten her Müslüman’a farz kılınmıştır. Mahşerin, yani yeniden dirilişin provası olarak kabul edilen hacca; hem bedenen hem de manen iyi hazırlanmak gerekir. Çünkü hac, özel bir çağrıdır ve bu ibadete özenle hazırlanmak çok önemlidir.
Yüce Allah hac ibadeti ile ilgili Al-i İmran suresinin 96. ve 97 ayetlerinde şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz, alemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev, Mekke’deki (Kabe)dir. Orada apaçık nişaneler, İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin o evi haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse bilmelidir ki, Allah bütün alemlerden müstağnidir.” (Al-i İmran 96-97)
Hz. Resulullah (s.a.v) ise hac ibadetine ilişkin şöyle buyurmuştur:
“Ey insanlar, Allah size haccı farz kılmıştır, haccediniz.” (Müslim)
“İslam beş temel esas üzere kurulmuştur. Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Muhammed’in (s.a.v) Allah’ın elçisi olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek, hac yapmak ve Ramazan orucu tutmaktır.” (Buhari, Müslim)